Skip to content Skip to footer

Anonim IV

’’Depremin ilk günü akşam 17.30 gibi bölgeye vardık. İlk gittiğim an Nurdağı Devlet Hastanesi’nin bahçesinde ekipler toplanıyordu. Bir hastane var zannettim. Ancak gittiğimde hastanenin yıkıldığını ve sahra hastanelerinin kurulduğunu gördüm. Hemen ekibe dahil olduk, çalışmalara başladık. Uzun bir yoldan geldiğimiz için tuvalete gitmek istedik. Oradaki arkadaşlar acilin girişinde tuvalet olduğunu, ancak çok dikkatli gitmemiz gerektiğini, binanın her an yıkılabileceğini söylediler. Biz de ekipten bir arkadaşımla tuvalete gitmeye çalıştık. Elektrik olmadığı için telefonun ışığından faydalanmaya çalışıyorduk. Acil tarafından hastaneye girip iki adım attıktan sonra bir şeye bastığımı farkettim. Telefonun ışığını aşağı indirdiğimde bastığım şeyin ölen birinin eli olduğunu gördüm. Etrafa ışığı tuttuğumda, hastanenin acil girişinin cesetlerle dolu olduğunu gördüm. Nurdağı’nda enkazdan canlı çıkmayan herkesi oraya getirip bırakmışlardı.Üzerleri battaniye ile örtülmüştü. O an olayın vehameti tüm çıplaklığı ile gözümün önüne gelmişti.”