Ben Rojda,
5 Şubat akşamı annemle, babamla ve kız kardeşimle görüntülü konuşarak sabah görüşmek üzere telefonu kapattım. Bir daha onlarla hiç konuşamadım. Onlara hiç ulaşamadım…
Adıyaman’da koşu parkının yanında ben aynı anda annemi, babamı ve 18 yaşındaki kız kardeşimi, bir sokak ötede kuzenimi, eşini, iki kızını, komşularımı, arkadaşlarımı, akrabalarımı, onların sevdiklerini, anılarımı, memleketimi ve çocukluğumu kaybettim.
Ben ömürlük bir yas tutarken bir yanım aynı zamanda çok öfkeli…
Bizi çürümüş ahlaklarıyla inşa ettikleri kum yığınlarında ölüme terk eden herkese, her yapıya, sisteme çok öfkeliyim. Ailemi anmadığım, hasretleriyle kıvranmadığım tek bir gün bile yok… Aklımdan asla silmeyeceğim ve cevabını kimsenin bana veremeyeceği 3 gün 3 geceyi hep zihnimde yeniden yaşayacağım. İmtihanımı ve şükrettiğim şeyleri asla unutmayacağım. Hala kayıplarını arayan onca insan varken ailem 3 günün sonunda kendi çabamızla bulundu diye şükretmek bir yanda, öfke ayrı yanda, suçluluk ise bambaşka bir yanda…
Yine ilk günler bir ses duyalım diye yalvardığım feryadım çok şükür ses duymadık dediğim cümleye dönüştü aylar içinde.. Hayatta ki tek dileğim bunların ne demek olduğunu hiç kimse yaşayarak öğrenmesin.
Yüreğimdeki bu cehennem ateşinden; kardeşim, kızım, eşim ve kardeşimin eşi, acımı yürekten paylaşan vefası olan akraba ve arkadaşlarım…., Yeşim Hanım ve birlikte inşa etmeye çalıştığımız Afet Psikolojisi Platformu’na tutunarak korudum kendimi. Biz hiç kolay şeyler yaşamadık. Mesela 6 bizim için artık sadece bir rakam değil, kar yağması mevsim normali değil. Bu yaşanılanlardan bir ders çıkarılsın isterim ama ne yazık ki bu konuda ümitsizim. Bizim bu yaşadıklarımızı bir daha hiç kimse yaşamasın istiyorum. Bu yaşananlar unutulmasın, hatırlansın istiyorum. Bir yerlerde bir iz kalsın sadece ciğerleri yanan insanların içinde duran bir köz gibi değil… Herkes her şeyi hatırlasın, tıpkı bizim her şeyi hatırladığımız ve bir an bile unutmadığımız gibi…
Ben her şeyi hatırlıyorum.
Annemin gülüşünü,
Babamın telaşını,
Sıla’mın neşesini, çok çok özledim…